Öğretmenlik, insanlık tarihinin en önemli ve ölümsüz mesleğidir. Öğretmen, insanların kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayan, yaşamları boyunca kendilerine gerekebilecek bilgileri kazanmalarına yardımcı olan ve topluma arkasını dönmeden toplumun sürekli önünde giden bir gönül eridir.

Öğretmenlik, bir bahar güneşi gibidir. Nasıl can verirse güneş havaya, suya, toprağa… Nasıl fer verirse bahar için kışın ayazında donmuş doğaya! Öğretmen de öyle can verir bir topluma. İnsanlık, öğretmen sayesinde tanışmıştır medeniyetle. Öğretmendir karanlıklardan aydınlığa çıkaran, odur bizi buralara getiren, odur bize eğitimin bir bayrak yarışı olduğunu telkin eden. Odur bize hayatın diğer adının da insanca yaşamak olduğunu belleten.

***

Ama aslında öğretmen bizim geleceğimizdir. Kalemi tutmayı, adını yazmayı, düzgün konuşmayı, harfleri – sayıları kavratan kişi öğretmendir. Anne, babadan aileden sonraki en güvenilir kucak demektir. Küçük bir tohumdaki kocaman ormanı görebilmek, bilgiyi ilgisiyle verebilmek, kutsal bir meslek olan öğretmenliğin baş tacı olan harfleri dans ettirip kelimeleri yüreğimize sindirmek, bize doğru yolu gösteren, sevmeyi öğreten, bir çocuğun tüm masumluğuyla karşına geçip, içini çekerek anlatmaya çalıştığı şeyi, dinleyecek kadar sabredebilmektir asıl öğretmen.

***

Öğretmenlik, sadece öğretmek değil, öğrenmektir aynı zamanda. Yani öğrenen her insan öğrendikçe biraz daha öğretmen olur. Bu öylesine yüce bir bilgeliktir ki bilgisini öğretebilmeyi gerektirir. Öğretebilmek ise büyük bir sabır ve arzu ister. Mustafa Kemal Atatürk “Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.” Diyerek öğretmenlerin yüceliğini bize en güzel şekilde tanımlar. Öğretmendeki sabır ve arzu kendisini tüketmeyi göze alacak kadar muhteşemdir.

***

Aslında öğretmen demek, Kendi evladına gösteremediğin fedakarlığı başkasının evladına gösterebilmek demek ve yılın 180 günü 40 farklı bireyin aynı anda aynı konu ile ilgilenmesini sağlayan, hatip, oyuncu, komedyen, anne, baba olabilen, yine de kimseye yaranamayan kişi demektir asıl öğretmen…

***

KUŞADASI’NDA 23 NİSAN COŞKUSU GÜN BOYU SÜRDÜ

“Bana bir harf öğretenin kulu kölesi olurum” diyen Hz. ALİ bile bu mesleğin ne kadar değerli olduğunu ortaya koymuştur. Öğretmenlik gerek Cumhuriyetin ilk yıllarında, gerekse içinde yaşadığımız çağda gururlu ve şerefli meslekler içinde yer alır. Ülkelerin kalkınmasında, gelişmesinde, bilim ve tekniğin gelişmesinde en büyük katkıyı yine de fedakâr ve cefakâr öğretmenlerimiz en önde ileri ışıklar saçan neferlerdir. Geçmişte olduğu gibi, gelecekte de en büyük rehber ışık saçan insanlardan olan öğretmenler memleketin çağdaş uygarlığa yükselmesine en büyük katkıyı sağlayacaklardır.

***

Özellikle günümüz şartlarında gerçek bir öğretmen olmak çok daha sancılı ve önemli bir hal almıştır. Öğretmenlerimizin yönlendirici ama tarafsız kılavuzluklarını ülkemizin hemen her yerinde görülmesini umuyor ve buna gönülden inanıyorum.

***

Sevgili öğretmenlerimizin ve öğretmen adaylarının gününü kutlar, Başöğretmen büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ebediyete intikal eden tüm öğretmenlerimizin aziz ruhları önünde saygıyla eğiliriz.

İyi ki varsınız, olmasaydınız olmazdık…

Ülkemizi gerçek hedefe, gerçek mutluluğa kavuşturmak için iki orduya ihtiyaç vardır: Biri vatanımızı kurtaran asker ordusu, diğeri ulusumuzun geleceğini yoğuran irfan (bilim, kültür) ordusudur. (Atatürk)