AYTO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ülken, “2022’yle ilgili maalesef yüksek enflasyon ve düşük büyüme beklentisi içindeyim ben açıkçası. İnşallah tersi gerçekleşir ama temel girdi maliyetlerimizde çok ciddi artış var” dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Aydın Ticaret Odası (AYTO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ülken, bir televizyon kanalının canlı yayınına telefonla bağlanarak ekonomi gündemini değerlendirdi.
Çok ağır bir pandemi süreci nedeniyle çok da iyi bir 2021 geçtiğinin söylenemeyeceğini belirten Ülken, “2022’yle ilgili maalesef yüksek enflasyon ve düşük büyüme beklentisi içindeyim ben açıkçası. İnşallah tersi gerçekleşir ama özellikle enerji girdilerimizde, temel girdi maliyetlerimizde çok ciddi artışlar var. Akaryakıt fiyatları olsun, doğalgaz ve elektrik zamları olsun, yine işçilik maliyetlerinde yüzde 40 da olsa artışlarla birlikte bu maliyetler doğal olarak yansıyor fiyatlara. Üretici fiyat enflasyonu yüzde 80’lara dayandı. Aradaki makas dönemsel olarak daralarak devam edecektir. O nedenle 2022’nin özellikle ilk çeyreğinde yüksek enflasyon ve düşük büyümeyle birlikte bir daralma maalesef bekliyorum” dedi.
2023’ün ortasına doğru normalleşmeye geçileceğinin tahmin edildiğini belirten Ülken, “TOBB yönetim kurulunda da bu konuyu ele aldık. Konunun uzmanlarıyla değerlendirmeleri yaptık. 2022’de nispeten 2021’e göre daha iyi olacağını bekliyoruz ama asıl normalleşmeyi 2023’te bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“İŞÇİ ÇIKARMA DA YENİ İSTİHDAM DA BEKLEMİYORUM”
Asgari ücretteki artışı ve piyasaya yansımalarını değerlendiren Ülken, şöyle konuştu: “Zaten işçinin mutlu olmadığı bir ortamda ülkenin iş gücü kapasitesinin verimli olması beklenemez. Her şeyden önce bizim kendi kültürümüzde bu net bir şekilde ortadadır. Biz işveren ve işçi kavramlarını sadece bir tanımlama olarak değerlendiririz. Dünyadaki ekonomi literatüründeki işçi işveren ayrımı, sınıf kavramı üzerinden değildir bizde. İşçilik maliyetleri ağırlıklı olarak hizmet sektörünü çok ciddi etkiliyor. Hizmet sektöründeki faaliyet gösteren işletmelerin işçilik maliyetleri toplam maliyetler içinde en önemli kalemi teşkil ediyor. Sanayide enerji ve hammadde maliyetleri toplam maliyeti daha fazla etkilerken hizmet sektöründe işçiliklerin özgül ağırlıkları daha yüksek. Pandemi sürecinde özellikle herkes zaten minimumda çalışmayı bir şekilde tesis etti. Asgari seviyede çalışıyor herkes, işçilik boyutunda da. Mevcut durumdan daha az işçiyle ya da vardiya sayısını düşürerek çalışabilecek bir sektör hemen hemen kalmadı. Herkes kendini konsolide etti. İşçi çıkarma çok fazla beklemiyorum ama yeni istihdamı da beklemiyorum açıkçası.”