Efeler Belediyesi’nin davetlisi olarak kente gelen Kentsel Dönüşüm Uzmanı ve Mimar Nihat Şen, “Terörden sonra Türkiye’de en önemli konu kentsel dönüşümdür. 40 yıldır terörle mücadelede verdiğimiz can kaybının kat be kat fazlasını bir dakikalık doğal afette verebiliyoruz” diyerek, kentsel dönüşümün elzem olduğuna dikkati çekti

Kentsel Dönüşüm Uzmanı, Mimar Nihat Şen, Efeler Belediyesi’nce Nevzat Biçer Kültür Merkezi’nde düzenlenen kentsel dönüşüm konulu bilgilendirme toplantısında konuştu. Türkiye’nin terörden sonra en önemli sorununun kentsel dönüşüm olduğunu söyleyen Şen, meselenin siyasi değil, ulusal bir konu olduğunun altını çizdi.
“Deprem değil, bina öldürür” gerçeğinin 1999 Marmara ve 6 Şubat Kahramanmaraş depreminde yaşandığını kaydeden Şen, “Türkiye, deprem kuşağı üzerine. Enlem ve boylamına 24 bin 500 kilometre fay hattı üzerinde kurulu bir coğrafya. 85 milyon vatandaşımız 23 yıldır fay nedir, nereden geçiyor ezberledi ama oturduğumuz binaların güvenli olup olmadığını bir türlü idrak edemedik. Türkiye coğrafyasının yüzde 66’sını, 60 milyon vatandaşımızı ilgilendiren doğal bir afetten bahsederken, çok basit ele alınacak bir konu değil. 1970’lerde kırsaldan kentlere göçün hızlı olması sebebiyle vizyoner, sağlıklı bir kentleşme modeli ortaya koyamadık. 1950’li yıllardaki milli mimarinin devamını maalesef Türkiye’nin hiçbir yerinde devam ettiremedik. Türkiye coğrafyasındaki 22 milyon yapı stokunun neredeyse yarısı olası bir doğal afete karşı güvenli değil” dedi.
“ÖNCE ZİHİNSEL DÖNÜŞÜM SAĞLANMALI”
Murat Karayalçın’ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde başlatılan Dikmen Vadisi kentsel dönüşümünün güzel bir örnek olduğunu anımsatan Şen, bunun devamının getirilmediğini belirterek, “Bu kadar önemli bir konu belirli nedenlerden dolayı hem kamu kurumları hem meslek odaları hem siyasi iktidarlar hem de yerel iktidarlar tarafından pek dikkate alınmadı ve önemsenmedi. Yakın geçmişe kadar mühendisler, sigara paketinin üzerine iki çizgi çeken insanlar olarak görülüyordu, 80’li yıllardan önce. Bu kadar geniş kapsamlı bir olay, siyasi bir mesele olmayıp, ulusal bazda ele alınması gereken bir olay” sözlerine yer verdi.
Önce zihinsel dönüşümün sağlanması gerektiğini anlatan Şen, şöyle devam etti: “Bunu halledemediğimiz takdirde hiçbir şeyi başarmamız mümkün değil. Kentsel dönüşüm deyince kamuoyunda eski bir binanın yıkılıp yerine yenisinin yapılması gibi algılanıyor. Kentsel dönüşüm deyince illa bir bakanlık ve müteahhit gelip eski binayı yıkıp yerine yenisini yapacak gibi algılanıyor. Esasında kentsel dönüşüm böyle bir şey değil. Bizler bu yasayı yazarken bu milletin tekrar öz değerleriyle yeni yaşam alanlarında buluşması anlamında yazdık. Değerlerimize sahip çıktığımız anda bir ve beraber oluruz.”
“SİYASİ MESELE DEĞİL”
Terörden sonra Türkiye’de en önemli konunun kentsel dönüşüm olduğunu dile getiren Şen, “40 yıldır terörle mücadelede verdiğimiz can kaybının kat be kat fazlasını bir dakikalık doğal afette verebiliyoruz. O nedenle diyorum ki, kentsel dönüşüm bir siyasi mesele değildir; ulusal bir meseledir. Ulusal boyutta ele alınması gereken bir meseledir. Bir bakanlığın bir genel müdürlüğüne bırakılacak bir konu da değildir. Paydaşların sürece mutlaka dâhil olması lazım” dedi.
Şen, etkinliğin düzenlenmesinden dolayı Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay’a teşekkür etti.
“BÖLGE BAZINDA KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPMALIYIZ”
Başkan Atay da davetlerine olumlu yanıt verdiğinden dolayı Şen’e teşekkür ederek, Efeler’in Güzelhisar ve Kurtuluş mahallelerindeki kentsel dönüşüm gereksinimini gündeme getirdi. Ada bazında değil, bölge bazında kentsel dönüşüm yapılması gerektiğini söyleyen Atay, “Oraya da belki bulvar gibi büyük bir cadde ya da iki adanın birleştirilerek daha geniş yaşam alanlarının, parkların olduğu bir alan olarak yapmamız gerekiyor. Türk milleti olarak bir şeyi görmeden inanmayız. Bir tane örnek yapmamız gerekiyor. Bölge olarak planlamalıyız. İki tane cadde olmalı. Sokaklardan yanından bir araba geçerken öbür arabaya dokunuyor. Yeni bir planlamayla, insanların cazibe merkezi haline gelecek bir yer olması gerekiyor. Çünkü her şey burada. Çarşıya, her yere çok yakın. Dar sokaklar, kötü binalar. Bir seçim bürosu tutmuştum Kurtuluş Mahallesi’nde. Onun lavabosunun içinden çim çıktı. Güneş görmüyor. O kadar kötü, o kadar rutubetli bir yer ki, yaşanması mümkün olmayan yerler. Hem deprem açısından hem de deprem açısından buraları dönüştürmemiz gerekiyor” dedi.
Soru – yanıt bölümüyle son bulan etkinliğe belediye meclis üyeleri, meslek kuruluşu temsilcileri ile mahalle muhtarları da katıldı.

ŞAHİN EVRAN: “BEN DEĞİL BİZ KAZANDIK”