Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakcan, şahsına yöneltilen ‘mal varlığı’ eleştirilerine, “Siyasetin seviyesini de çok düşürdüler. Benim mal varlığım belli, tescilli. Hesabını veremeyeceğim bir kuruş olmaz” yanıtını verdi.
Efeler Belediye Başkanı ve Demokrat Parti (DP) adayı Mesut Özakcan, mahalle muhtarlarıyla yemekli toplantıda bir araya geldi.
Gar Tesisleri’nde düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Özakcan, Efeler Belediyesi’nin Aydın’ın Büyükşehir olmasıyla kurulduğunu hatırlattı. Kendisinin ‘kurucu başkan’ unvanına sahip olduğunu, muhtarların da ‘kurucu muhtarlar’ olduğunu belirten Özakcan, “5 yıllık görev süremiz içinde demokrasi anlayışımızla, hiçbir siyasi parti ayrımı gözetmeden, din, dil, ırk ayrımı gözetmeden bütün yurttaşlarımızı kucaklayarak hizmet verdik. Bundan dolayı da Efeler halkından çok yüksek bir memnuniyet ve güven geldi. Türkiye’ye örnek olacak bir Efeler Belediyesi yarattık” dedi.
“BUNUN ADINA DEMOKRASİ DENMEZ”
Mart’ın sonunda yerel seçimlerin olacağına dikkati çeken Özakcan, şöyle devam etti: “Bu seçime giderken Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde yaşanmayan bir seçim yöntemiyle karşı karşıyayız. İttifaklarla oluşturulan, adaylarla dayatılan bir yerel seçim var. CHP, daha önce verdiği söz doğrultusunda hareket dışına çıkarak, bir kişinin iradesini ve kaprisini 209 bin seçmenimize değişen bir karar aldı. Bir kişinin kaprisi ve kararı, partinin genel merkezine bu kadar etki yapabiliyorsa, bir kişi, 209 bin seçmenin oyundan daha önemli ve daha büyükse bunun adına demokrasi denmez.”
“KİMİN HAKKINI KİME VERİYORSUNUZ?”
Konuşmasında, Cumhur İttifakı’nın Efeler Belediye Başkan Adayı Ümmet Akın’ı da eleştiren Özakcan, “Diğer ittifak grubunda da bir arkadaşımız Efeler Belediyesi’ne aday. Önce Büyükşehir adayı olarak çıktı, dolaştı. Efeler Belediyesi, bir kasaba belediyesi değil. Efeler, Aydın’ın en büyük belediyesi. Hatta Ege Bölgesi’nin en önemli ilçesi ve belediyesi. İttifak ortaklarının büyüğü, Büyükşehir için kabul etmedi. Bu defa ‘Gel Efeler’e yapalım’ dediler. Sanki ‘pantolon olmadı, gömlek verelim’ der gibi. Vatandaşın seçme hakkını, kimin hakkını kime veriyorsunuz? Bunun adı demokrasi değil” ifadelerini kullandı.
“MAL VARLIĞIM TESCİLLİ”
Kendisiyle ilgili ‘mal varlığı’ iddialarını gündeme getiren çevrelere de sert yanıt veren Özakcan, “Siyasetin seviyesini de çok düşürdüler. Bir kişinin marifetiyle, siyaset Aydın’da hiç bu kadar kirlenmedi. Siyaset hiç bu kadar nezaketsizlik, saygısızlık, terbiyesizlik ölçülerine düşmedi, düşürülmedi. Şahsımla alakalı mal varlığı tartışmaları yapıldı. Benim mal varlığım tescilli, belli. Bir ev aldım, kırk yıl önce aldığım dükkanımı sattım. Bankadan 10 yıl geri ödemeli kredi de aldım. Hesabını veremeyeceğim bir kuruş olamaz. Benim boğazımdan bir lokma değil, öleceğimi bilsem bir yudum su geçmez” değerlendirmesinde bulundu.
“KOLTUK DERDİM YOK”
Yapılan kamuoyu yoklamalarında, Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı adaylarının önünde olduğunu iddia eden Özakcan, “Ben hayalci değilim. Önemli bir siyasi deneyimin içinden geliyorum. Kişisel hiçbir hesabım yok. Makam, mevki, koltuk derdim yok. Benim siyaseten de şahsen de yaşamımda hiçbir tatminsizliğim yok ama Aydın’da uğradığımız bir haksızlık – hukuksuzluk var. Bunun için Demokrat Parti’den aday oldum. DP, ülkemizde demokrasiye geçişin kapısını canı pahasına aralayan, Aydın’dan Başbakan çıkaran bir parti. 31 Mart’ta elde edeceğimiz başarı, hepimizin olacak” diye konuştu.
Toplantıya, DP Aydın İl Başkanı Serhat Emanet, DP Efeler İlçe Başkanı Muzaffer Yılmaz, DP Çine Belediye Başkan Adayı Dr. Altuğ Karaköse ve partililer de katıldı.

